Per05Ara20:00Şeyh Bedreddin Destanı20:00 OYUNSahneKONAK HALK SAHNESİ İndirimli Bilet Al[tc_seat_chart id="13086" show_legend="true" button_title="KOLTUĞUNUZU SEÇİN" subtotal_title="Aratoplam" cart_title="Ödeme Yap"]

Site İndirimli Bilet

Bu etkinliğe bilet satışı durdurulmuştur...

Etkinlik Bilgileri

Simavne kadısı oğlu Şeyh Bedreddin Destanı” Nâzım Hikmet’in en önemli eserlerinden biridir. 1936 yılında yayınlanmıştır. Nâzım Hikmet’in tarihî gerçeklikten hareketle kaleme aldığı destanda, tarihimiz sınıfsal açıdan değerlendirilmiştir.

Nâzım hapishanede, bir gece vakti, herkes uykuya çekilmişken ve koğuşta idam mahkûmlarının zincir şıkırtılarından başka ses duyulmazken, Mehemmed Şerefeddin Efendi’nin Simavne Kadısı Oğlu Bedreddin adlı ‘risale’sini okumaya dalmıştır.

Bir süre sonra, “kapağında üstünlü esreli süslü bir tuğra” bulunan risalenin sararmış sayfalarına iyice kaptırır kendini. Öyle ki başı ağrımasa onları görebilecek durumdadır:

Bir aspirin olsa. Avuçlarımın içi yanıyor. Kafamda Bedreddin ve Börklüce Mustafa. Kendimi biraz daha zorlayabilsem, başım böyle gözlerimi bulandıracak kadar ağrımasa, çok uzak yılların kılıç şakırtıları, at kişnemeleri, kırbaç sesleri, kadın ve çocuk çığlıkları içinde, iki ışıklı ümit sözü gibi Bedreddin’le Mustafa’nın yüzlerini görebileceğim.

Okudukları, bir zaman makinesine dönüşerek onu geçmişe götürür. Ve Nâzım hapishane duvarlarını aşarak zamanın dışına çıkmak, bir başka deyişle risaledeki sözcüklerin ötesine geçip bu sözcüklerin imlediği tarihsel gerçekliğin içinde dolaşmak için, koğuşun penceresine sessizce sokulan bir dervişin peşine takılır:

Başımın ağrısı birdenbire dindi. Yataktan çıktım. Penceredekine doğru yürüdüm. Elimden tuttu. Benden başka yirmi sekiz insanı ve terli çimentosuyla uyuyan koğuşu bıraktık. Birdenbire kendimi o bir türlü göremediğimiz, denizle duvarımızın birleştiği yerde, kayaların üstünde buldum. Börklüce’nin müridiyle yan yana karanlık denizin dalgalarını sessizce aşarak yılların arkasına, asırlarca geriye, Çelebi Sultan Mehmet devrine gittik.

Bundan sonra Nâzım bize bu zaman yolculuğunu anlatır.

Nâzım yapıtında, Şeyh Bedreddin’in eşitlikçi ve ortaklaşmacı ilkelerini uygulamak amacıyla ayaklanan köylüleri, Anadolu’nun ilk toprak devrimcileri olarak selamlar.

Yârin yanağından gayrı her şeyde, her yerde, hep beraber! diyebilmek için

Bedreddin Destanı şu dizelerle sona erer:

Ne ah edin dostlar, ne ağlayın! Dünü bugüne bugünü yarına bağlayın

Ankara Halk Sahnesi

Yazan Nâzım Hikmet
Uyarlayan-Yöneten Sedat Demirsoy
Oynayan Yücel Turgut

Şeyh Bedreddin
Şeyh Bedreddin’in babası, Edirne yakınlarında bir kale olan Simavne’de kadılık yaptı. Bedreddin burada (tahmini) 1358-1359 yılları arasında doğdu. Hocası Hüseyin Ahlatî’nin yönlendirmesiyle tasavvufa ilgi duydu.
1410’da kazasker oldu. 1413’te tahta geçen Mehmet Çelebi tarafından görevden alınarak İznik’e sürüldü. Börklüce Mustafa ve Torlak Kemal ile birlikte Osmanlı’ya karşı ayaklanma başlattı, yenilgiye uğradı, yakalandı ve 1415’te Serez’de idam edildi.

Tarih

5 Aralık 2019 Perşembe 20:00

Etkinlik Yeri

NHKM - İzmir

Sahne

KONAK HALK SAHNESİ

İndirimli Bilet Al

[tc_seat_chart id=”13086″ show_legend=”true” button_title=”KOLTUĞUNUZU SEÇİN” subtotal_title=”Aratoplam” cart_title=”Ödeme Yap”]

Etkinlik bültenine abone olun

Yeni bir etkinliğimizden ya da etkinlik güncellemelerimizden anında haber alın...

Genel Etkinlikler Hepsi

Etkinlik Yeri Hepsi

Düzenleyen Hepsi