Günümüzde 8 Mart’lar kadınların hediyelerle, çiçeklerle şımartılması gereken “özel” bir gün olarak pazarlanıyor. Bu reklama bazen 8 Martlarda kadın çalışanlarının masasına bir adet karanfil bırakan patronlar, bazen de “anne-çocuk-aile” temalı bilboardlar eşlik ediyor. Oysa 8 Mart, bundan 100 yıl önce kapitalizmin sömürüsüne karşı yola çıkan sosyalist kadınların, mücadelelerini büyütmek için belirledikleri gündür. O gün olduğu gibi bugün de kadın emekçiler; hem cinsiyetlerinden hem de ait oldukları sınıftan kaynaklı çifte sömürüye maruz kalıyorlar. Kadın emeği; bir yandan düşük ücretli, esnek, güvencesiz işlerle, öte yandan  ev işleri ve çocuk bakımının tek başına kadının sırtına yüklenmesiyle sömürülmeye devam ediyor. 

Ekonomik kriz, savaş, iş cinayetleri, kadın cinayetleri, fatura soygunu, denetimsizlik yüzünden yaşamımıza mal olan afetler… Birbirinin peşi sıra tekrar eden tüm bu gündemler, bizleri bu düzende nefes alamayacak hale getiriyor. Buna karşı tek çıkar yolumuzsa, bu karanlık gidişe dur demek. İşte bu gidişe nasıl dur diyebileceğimizi, tüm bu sorunların bir parçası olan kadın emeğinin dünden bugüne nasıl sömürüldüğünü ve kadınların kurtuluşunun nasıl mümkün olabileceğini komünist kadınlardan dinleyeceğiz.

Konuşmacılar
Gülperi Putgül Köybaşı 
Özgür Sarı